Derdimi nasıl anlatsam...
Türkiye'ye yerleşmiş bir İngilizim. Bildiğiniz yabancı damat.
İngilizce dünya dili olduğu için herkes mecburen öğreniyor. Ama İngilizce, yapısı itibariyle Türkçeden çok farklı olmanın yanı sıra (ki sadece bu olsaydı iyiydi), karışık, tutarsız, cilveli, kaprisli, çok sinir bir dil. Bunu biliyorum.
Türklerin yaptığı İngilizce hataları görünce ve duyunca üzülüyorum, çünkü bazen gayet güzel bir içerik bir iki tuhaf kullanımdan dolayı haksız yere ciddiyetten düşebiliyor. Aynı zamanda şunu diyorum kendime: "Bu hatayı yapan kişi nereden bilebilirdi ki?"
Türkçeyle deneyimimden şunu anladım: Evet, eğitim çok önemli ama bir yerden sonra bir dile tamamen hâkim olmak istiyorsanız o ülkeye gidip uzunca bir süre orada oturmaktan başka çare yok. Ve gidemiyorsanız arayı doldurabilecek tek şey bazen, o dili anadili olarak bilen birine sorabilmek ve o kişinin size kendi dilinizde anlatması.
Dolayısıyla İngilizceyle boğuşanlar için şöyle küçük bir blog açayım dedim. Gördüğüm şeyleri yazarım, espriyle karışık. Siz de isterseniz soru yazabilirsiniz, söz veremem ama vakit buldukça cevaplarım.
Bakalım nasıl olacak...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder